YARI TANRI MÜGE ANLI
Nefreti yaymak son derece kolaydır. Zira nefret içeriği
gereği alıcı bulmaya son derece elverişli bir malzemedir…!
Hele hele de bu malzeme, ekranlar önünde ve bir hukukçu (!)
bir Psikiyatr (!) eşliğinde sunuluyor ise Pazar tezgahınız alabildiğince kalabalık
olacaktır zaten.
Yazımızın hemen başın da bir günah çıkarma ve bir savunma
psikozu içerisine girerek şu önemli vurguyu da peşinen yapmak istiyorum.
Elbette suç suçtur ve her suçlu hak ettiği cezayı almalıdır. Bu noktada zerre
kadar tolerans tanınması zaten akla ziyan bir davranış olacaktır.
Ancak ; hukukun temel esası, delilden suçluya gitmek üzere
kuruludur. Suçludan delile gitmek hem insan hakkı ihlali, hem hukuk ihlalidir
ve dolayısıyla ayrı bir suçtur. Ayrıca, bu eylemi ekranlar önünde yaparak
toplumsal bir galeyan ve nefret meydana getirmek ise hiç de azımsanır bir suç
değildir…!
Az evvel de bahsettiğimiz gibi, suç ve suçluyu övmek ya da
korumak gibi ahlak dışı bir davranış içerisinde olmamız zaten olacak şey değil.
Fakat bir hukuk devletinde araştırma, kovuşturma, yargılama ve hüküm vermenin
esas ve kuralları yok mudur…!?
Milletin gözleri önünde har bir ateşin üzerine konulmuş
kocaman bir kazan ve içerisinde, fokur fokur kaynayan bir suya atmak, 3 yaşında
ki çocuğa tecavüz sucundan daha mı hafif
bir suçtur…!?
Bütün bu olup bitenleri canlı yayında sunmak, hiçbir sansüre
tabi tutmadan aktarmak, hassas kişi ve çocuklar üzerinde ne gibi bir etki ve
travmatik sonuçlar doğuracağını ve ne gibi kalıcı hasarlar verebileceğini hesap
edememiş olmak yabana atılır bir suç mudur…!!?
Psikolojinin adeta genleri ile oynanarak, gaz ve galeyana gelmiş bir halkın ne gibi
infiallere girişebileceği hiç mi hesap edilmemiştir…!? Ve tüm bunlar stüdyo da
bir hukukçu ve bir psikiyatr eşliğinde yapılıyor olması, suçu daha katmerli bir
hale dönüştürmüş olmaz mı…!!?
Ekranlar da canlı olarak verilmesi, halkın tüm psikolojik
algısı yönetilerek azami nefret duygusu parlatılmış ve bu nefret psikolojisinin
ceza evine de intikali ve bu intikal sonrası ceza evinde ne gibi bir vahşetin olacağını hesap edecek
bir hukukçu (!) bir psikiyatr (!) bulup görüş alamadınız mı?
Unutmayalım ki her suç ve suçlu kendi sosyal zeminin de
beslenmektedir. Farklı bir sosyal koşul, imkan ve olanaklara sahip kişilerin,
bu saptamadan bihaber olarak yapacağı her yaklaşım konuya teşhis koymada büyük
sakatlıklar doğuracağı aşikardır. Bu berbat zemini oluşturan tüm etmenler
masum, temiz ve sorumsuz tek suç ve suçlu o kişi midir…!?
Sahi hiç kendinizi çek ettiniz mi? Hani Allah’ın saklayıp
henüz deşifre olmamış o yüz kızartıcı suçlarınızı göz önüne getirdiniz mi
hiç..!? ve bu olayı ve kişiyi değerlendirirken bu duygu ile olaya yaklaştınız
mı !?
Yooo hayır yapmadınız. Hem neden yapacaksınız ki, sizin
işlediğiniz suç ve kabahat henüz deşifre olmamış ve siz sütten çıkmış ak
kaşıksınız…!
Hadi suçlu hadi kabahatli diyelim ve diyelim ki yaptığı suçun cezası da 10 tokat olsun. Hal
böyle iken 11 tokat atmak bir başka suç ve zulüm değil midir!? Hele hele de bu
durum kaynar kazan durumuna gelmiş ise kim nasıl izah edecektir?.
Yarı tanrı Müge Anlı, kendince suçluyu buldum diyorsun. Ve
kendince ‘’ reklam arasında ‘’ her türlü itiraf geldi diyorsun. Olayı en küçük
ayrıntısına kadar anlatıp itiraf etti diyorsun. Heyhat !! ne hikmetse cesede hala
ulaşılamadı. Bu nasıl anlatım ve bu nasıl itiraf söyler misin?
Bu kişinin ruh yapısı, psikolojik dokusu son derece bozuk ve
hasta bir kişi. Böylesi bir kişinin vereceği itiraf ve anlatı hukuken sağlam
bir bilgi ve belge değildir. Ve az evvel de söylediğim gibi, kişi ruhen son
derece hasta bir durumda. Ve anlatılarından hareketle çocuğun naşına da bu
kadar geç bir zaman da ulaşılmış olması ise ayrıca çok manidardır. Şimdi, bu
olayın arkasından bambaşka bir olay ve bambaşka kişiler çıkarsa ve olayın başı
ve sonucu hiç de bize aksettirdiğin gibi olmaz ise bunun hesabını hukuka ama en
temel de bu millete nasıl vereceksin…!? Ki endişen olmasın ki bu olay o kadar
basit değil ve arkası da asla boş bir olay değil.
Şimdi soruyorum; başından beri hukuk, insan hakları,
toplumsal yarar gibi bir çok unsurun ayaklar altına alındığı bu program,
sunucusu ve katılımcılarının hukuk ve toplum nezdinde hesap vermeleri gerekmez
mi..!
Ve yine soruyorum; Ey hukukçular, ey psikiyatr ve
psikologlar sizler neden varsınız ve ne zaman devreye girersiniz…!!?
TAMAMEN DESTEKLİYORUM
YanıtlaSilBEN DE TWITTERDA ŞUNLARI YAZDIM
MÜGE ANLI... Polisimiz varsa MÜGE ANLI niye var? Bütün emniyet teşkilatı toplanmış Müge'ye program yapsın diye hizmet ediyor.
MÜGE ANLI, insanın bir zaafını, DEDİKODU ihtiyacı ile kıvrandığı gerçeğini keşfetmiş bir UYANIKTIR. Polisin olduğu yerde ona gerek yok.
Aynı EVLİLİK programları gibi, MÜGE ANLI da başka tür bir pornografi yapmakta, duygu sömürmekte, bundan para kazanmaktadır. Engellensin.
POLİSİMİZ VARSA MÜGE ANLI'NIN PROGRAMI OLMAMALIDIR. Öyle bir hava basılıyor ki POLİS BAŞARAMADI, MÜGE BAŞARDI. Bu ne ya!
MÜGE, MİLLETİ SALAK YERİNE KOYUYOR. Bunca katil, hırsız, ahlaksız.. sonunu bile bile kuzu kuzu dizinin dibine nasıl ve niçin oturuyor?
POLİSİMİZİN İTİBARINI SIFIRA İNDİREN MÜGE ANLI PROGRAMI YAYINDAN KALDIRILMALIDIR. Kötülüğü önlemiyor ifşa ederek yayıyor.
OYSA EFENDİMİZ (SAV.) "KÖTÜLÜĞÜ, GÜNAHLARI İFŞA ETMEYİN" BUYURUYOR. İfşa, kötülüğü/günahı toplum gözünde normalleştirir.
KÖTÜLÜKLERİN ORTAYA SAÇILMASI, KÖTÜLERİ RAHATLATIR. "Demek ki tek ben değilmişim." DEDİRTİR. KORKAN KÖTÜLERE CESARET VERİR.
***
Delilim yok sezgim var: Bu katil ve sapıklar önceden tespit edilip MÜGE'ye veriliyor, o da tiyatrosunu yapıp iade ediyor.
Peki katil ve sapıklar nasıl kabul ediyor? Ya korkutularak ya da bir miktar menfaat vaad edilerek. (Para veya ceza indirimi)
Teşekkür ederim kardeşim
YanıtlaSil